EDREMİT KÖRFEZİ ZEYTİN ve ZEYTİNYAĞI ÜRETİCİLERİ
DERNEKLER FEDERASYONU
(EKZZÜF) tarafından düzenlenen Edremit Körfezi Zeytin Üreticileri ve 24 Haziran
2018 genel seçimleri Balıkesir Milletvekili Adayları Buluşma Toplantısı
06 Haziran 2018 - Burhaniye
Sayın milletvekili adaylarımıza, düzenlemiş olduğumuz bu tanışma
toplantısına katıldıkları için federasyonumuz ve temsil ettiği Edremit Körfez
Bölgesi zeytin ve zeytinyağı üreticileri adına teşekkürlerimizi sunarız.
EKZZÜF AMAÇ VE HEDEFLER
Amacı Edremit Körfezi’nde zeytin tarımını her açıdan sistematik
bir hale getirmek olan EKZZÜF bundan bir sene önce Edremit Körfezinde yer alan
6 zeytin üreticileri derneğinin bir araya gelmesi ile kurulmuştur (Burhaniye,
Havran, Edremit, Gömeç, Ayvalık, Küçükkuyu) ve bölgemizde yer alan zeytin
üreticilerini temsil etmektedir. EKZÜF, ülkemiz ve bölgemiz adına stratejik
ürünlerden biri olan zeytini en uygun biçimde değerlendirmek ve yöremizde
binlerce yıldır sürdürülebilir bir ekonomi sağlayan bu sektörün dünya
standartları seviyesine yükseltilebilmesi için yola çıkmıştır. Zeytin sadece tarım ürünü değil aynı zamanda özellikle
zeytinyağı ve ayrıca sabun, pirina gibi yan ürünler sayesinde sanayi ürünleri
olarak da temel insani ihtiyaçlara cevap verdiği için devletimizde zeytin ve
zeytinyağını stratejik bir ürün olarak görmektedir.
Bu bağlamda ürünümüzü değerlendirmeye ve insanımıza
kaliteli zeytin, zeytinyağı sunmaya ve ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın
2023 Turizm Stratejik Raporu’nda önerdiği zeytin turizmi aracılığıyla da
ekonomik gelir kazandırmaya talibiz.
Edremit Körfezi 27.12.2007’de TBMM raporunda (EK-1)
adı geçen turizm gelişim koridorlarından ilki olan “Zeytin Koridoru”nun
kalbinde yer almaktadır. 2000’li yılların başından itibaren gastronomi ve
turizm konuları dünya ekonomisinde hatırı sayılır bir yere gelmiştir. 2016
yılı Aralık ayında İzmir’de gerçekleştirilen Gastronomi Turizmi Kongresi’nde
bir araştırmacının söylediği üzere dünyada sadece yerel tatları keşfetmekle
ilgilenen ve sınırsız harcamaya eğilimli 1 milyon turist bulunmakta ve bu
rakamın gelecekte artması öngörülmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın
yayınladığı Türkiye’nin Stratejik Raporu’na göre 2013’te 40 milyonun üzerinde
turist, yaklaşık 50 milyar $ dış turizm geliri ve turist başına 1000 $ harcama
tahminlenmiştir. Ülkemizde yaşanan birtakım olumsuzluklar ve OHAL nedeniyle
bu rakamlara ulaşılamamış olsa da irade sayesinde Türk ulusunun 2023’e kadar
bu hedeflere ulaşması mümkündür.
|
TANIMLAR
Zeytinlik tanımını yaparken, üzerinde zeytin tarımı yapılan tüm
arazilerin akla gelmesi gerekmektedir. AB'de kullanılan tarımsal alan tanımının
genel anlamda ülkemize adapte edilmesi bu tanımı daha da kuvvetlendirecektir.
Zeytin yeryüzünde meyve veren en uzun yaşam süresine sahip meyve ağacıdır.
Günümüzde 3000 yaşında ürün vermeye devam eden ulu zeytin ağaçları
bulunmaktadır. Zeytinyağı tamamen doğal ve hiç bir kimyasal işleme tabi
tutulmadan zeytinin sadece sıkılmasıyla elde edilen zeytin meyvesinin suyudur.
Başka hiçbir bitkisel yağ rafine edilmeden tüketilemez. Tüm dünyadaki tıbbi
çalışmalarda insan sağlığına en faydalı doğal yağ olarak ilan edilmiş, gerek
kalp ve damar sağlığına ve gerekse kansere karşı önleyiciliği tespit edilip
kanıtlanmıştır. Dünyadaki gelişmiş ülkelerde zeytinyağı tüketimi hızla artarak
devam etmekte ve ünlü Akdeniz diyetinin ayrılmaz bir parçası olarak
kullanılmaktadır.
ZEYTİNCİLİK SEKTÖRÜNÜN TEMEL SORUNLARI
EKZZÜF olarak yöremize ait ve diğer bölgelerde de yaşanmakta olduğunu
bildiğimiz sorunların kritik öneme sahip olanlarını aşağıda sizlerle paylaşmak
istedik. Ancak öncelikle şunun bilinmesini isteriz ki ülke menfaatleri
açısından zeytin üreticisi daima devletinin ve hükümetinin yanında olmuş,
sorunun bir parçası olmak yerine çözümün bir parçası olmayı gözetmiş ve
gözetmektedir. Sektörün işleyişinin bir sistem dahilinde oluşturulacak
yeni uygulamalarla, yöntemlerle, eğitim çalışmalarıyla ve tüm taraflarıyla bir
bütün olarak düşünülmesi gerekmektedir.
Zeytin
Yetiştiriciliğinin Sorunları
Zeytinlik alanlarda
üretimi kısıtlayıcı ve doğayı tahrip edici uygulamaların (yapılaşma,
madencilik, vb.) oluşturduğu tehlike, sürdürülebilir ekonominin tahribi ve
yöredeki istihdamın kaybolması anlamlarına da gelmektedir. Bugün bulunduğu
topraklarda sınırlı rezervlerde çıkartılan 1 ton mermerin satış fiyatı USD 500
iken binlerce yıl üretimi yapılabilecek 1 ton zeytinyağının satış fiyatının USD
3200 olması konuyla ilgili genel bir fikir verebilir. Yöremizde yer alan
zeytinliklerin genelde tepelik arazilere dağılmış olması farklı ürünlerin
tarımının yapılmasını engellemektedir.
Bu alanların tahribi söz konusu olduğunda geçimini bu sektörden sağlayan
köylü ve çiftçimizin istihdam sorunu ile karşı karşıya kalacağını da düşünmek
gerekmektedir. Bu nedenle zeytin ve
zeytin yağı üreticileri olarak geçerliliği devam eden 3573 no'lu Zeytincilik
kanununun değiştirilmeden korunmasını talep ediyoruz.
OECD 2011 yılından beri “Daha İyi Yaşam Endeksi”
adında bir web sitesinde çeşitli ölçütlere göre ülkeleri sıralamaktadır.
Çevre konusuna gelindiğinde Türkiye’nin karnesi çok zayıftır. Hava kirliliği
göstergesinde Türkiye 38 ülke arasında 33. sırada; genel olarak çevre
konusuna göre 38 ülke sıralandığında Türkiye 10 üzerinden 2 alarak 37. sırada
bulunmaktadır. Rakamlar 2060 yılına kadar erken ölüm oranlarının artacağını
ve çocuklar ile yaşlıların kötü çevre koşullarından olumsuz etkilenerek
akciğer, kalp rahatsızlıkları ile astım, kanser gibi hastalıklara yakalanarak
ciddi sorunları beraberinde getireceğini öngörmektedir. Bildiğiniz üzere
Edremit Körfezi havasının temizliği ile ünlü ve sırf bu özelliğinden ötürü
özellikle akciğer rahatsızlığı olan kişilerin göç ettiği bir yerdir. Zeytin
ağaçlarına ve çevreye zarar verecek her türlü yatırım, kısa vadede ekonomik
olarak kazanç sağlayacak olsa bile, uzun vadede insanlarımıza onarılması güç
zararlar getirecektir.
|
İmara
açık ya da imarsız alanlarda gerçekleştirilen izinsiz zeytin ağacı
kesimlerinin ve zeytinlik alanlarda küçük/büyük baş hayvan sokulmasına
ilişkin cezaların caydırıcı olacak şekilde arttırılması ve yazılı şikayetten
bağımsız olarak uygulanması zeytinlik alanlara yapılan saldırıların önüne
geçilmesinde yardımcı olacaktır. İmara açık zeytinliklerde ağaçların kesilmeden
kabaklanma yapılarak sökülmesi ve kontrol altında bu işlemin
gerçekleştirilmesi, sonrasında da gösterilecek başka yerlere dikimi ise imar
nedeniyle oluşabilecek istenmeyen üretim kayıpların önüne geçebilecektir.
Zeytin Hırsızlığı
zeytinlik sahiplerinin başlıca sorunlarındandır ve son yıllarda ciddi oranda
artmıştır. Zeytinlik sahipleri ile hırsızlar karşı karşıya getirilmeden sorun
çözülmelidir. Zarar görenin şikayetine bakılmaksızın hırsızlık ve küçük/büyük
baş havyan zararları ele alınmalıdır. Her çeşit zeytin alış ve satışı
belediyelerin gösterdiği denetimli alanlarda yapılmalıdır.
Zeytin zararlıları ile mücadelede organik ilaçların kullanımı için, bilimsel ve toplu
olarak hareket edilmesi yönünde Tarım il ve ilçe müdürlükleri ile yerel
yönetimlerin ortak desteğini temenni ediyoruz. Zeytin sineğine karşı uçakla
yapılacak olan mücadele bu konuda gerek maddi gerekse uygulama olarak büyük
önem taşımaktadır.
Zeytin ve Zeytinyağı
primlerinin yetersiz kalması ve üreticinin her
gün artan işçilik ve gübre maliyetlerini karşılamakta sıkıntı yaşaması
zeytinlik bakımlarını aksatmakta ve üründe istenmeyen verim düşüşüne neden
olmaktadır. Avrupa Birliği’nin yayınladığı 2012 yılına ait bir raporda zeytin
uzun ömürlü, ekonomik eğilimler göz önüne alındığında sert ve sabit üretim
maliyetleri taşıyan ancak aynı zamanda biyoçeşitlilik, doğayı ve toprağı koruma
özelliklerine sahip olduğu için “vazgeçilmez” bir ağaç olarak tanımlanmaktadır.
Zeytin ve zeytinyağında pirim sisteminin Avrupa Birliği’nde olduğu gibi üretim
miktarına dayalı olarak bir standart formül ile hesap edilmesi, her sene gözden
geçirilmesi ve AB kalite standartlarına çekilmesi üretimde verim artışı
sağlayacaktır.
Zeytin hasadının mekanizasyonunun teşvik kapsamına alınması hem maliyetleri düşürecek hem
de daha kaliteli bir üretime neden olacaktır.
Zeytin Sanayi ve İç-Dış
Pazarlama Sorunları
Zeytincilikle ilgili üretim
tesisleri, gerek yemeklik zeytin ve gerekse zeytinyağı, sezonluk olarak
çalışmaktadır ve yaklaşık 3-4 ay süren işletme faaliyetleri sonunda bir sonraki
seneye kadar atıl kalmaktadır. Bu tesislerin sene boyunca kullanımını sağlayacak
ve yapılan yatırımı çürütmeyecek çözümler üzerinde çalışmanın sağlanacak
istihdam açısından da önemli olduğunu düşünmekteyiz. Ayrıca bu tesislerde kimya
mühendisi ve doktor istihdamı mecburiyeti olmamalıdır çünkü 12 ay boyunca
çalışan işletmeler değillerdir. Karasu probleminin çözümü AB'de yürürlükte olan regulasyonların bizde
de uygulanması olacaktır.
Lisanslı depoculuğun
devreye sokulmasının öneminin farkındayız ve bir an önce bu konuda gerekli
adımların atılması ile lisanslı depoculuğun hayata geçirilmesi taraftarıyız.
Tağşiş yapan
firmaların ve satın alan firmaların tespit sonrası ilan edilerek gerekli cezai
uygulamaların caydırıcı seviyeye getirilmesi sektörün bu tip sahtekarlardan
temizlenmesi için önem arz etmektedir.
Zeytinyağı üreticisi olupta
AB ülkelerine vergisiz satış yapamayan tek ülke Türkiyedir. AB
tarafından ülkemiz zeytinyağı ürünlerine uygulanan ağır vergi yükünün
kaldırılması ihracatı teşvik açısından son derece önemlidir. AB tarafından
Naturel Sızma Zeytinyağında uyguladıkları gümrük vergisi 100kg'da 124,5
Euro/kg, rafine ve riviera zeytinyağında ise 100kg'da 134,6 Euro/kg. Buna
karşılık halen daha yürürlükte olan Gümrük Birliği anlaşmasına göre AB
ülkelerinden 50.000 Ton nebati yağı sıfır gümrük vergisi uygulayarak
almaktayız.
SONUÇ
En başta da
belirttiğimiz üzere zeytin ve zeytinyağı ülkemizin stratejik bir ürünüdür ve
3.5 milyar dolar nebati yağ açığı olan ve her sene bu açığı artan ülkemizde bu
kadar sorunu olan sektörümüzün sorunlarının bir sistem dahilinde çözüme
kavuşturulması esas teşkil etmektedir. Bu vesile ile halen yürürlükte olan 3573
no'lu Zeytincilik kanuna sahip çıkmanız konusunda zeytin/zeytinyağı üreticileri olarak sizlere
güvenimiz tamdır.
Davetimize kulak verip
katılan tüm milletvekili adaylarımıza seçimlerde başarılar diliyoruz,
seçimlerin memleketimize istikrarlı, güzel günler getirmesini temenni ediyoruz.
EDREMİT KÖRFEZİ ZEYTİN
VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİCİLERİ DERNEKLER FEDERASYONU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder