4 Ağustos 2009 Salı

Tadımın üçüncü şartı!

Tadım konusunda önemli bir konu da renktir. Genel anlamda zeytinyağı tadımında renk, yanıltıcı bir unsurdur. İnsanlarda görme duyusu diğer duyulara göre baskındır. Yapılan bilimsel araştırmalarda görülmüştür ki insanların renkler ve tatlar arasında kurduğu birtakım ilişkiler ve önyargılar bulunmaktadır. Örneğin çilek aromalı bir gıdanın renginin pembe olması beklenir, veya yeşil renkte bir çileğin ekşi tatta olduğu düşünülür. Oysaki gelişmiş teknolojiler sayesinde yeşil renkte bir çilek tatlı olabilir, veya pembe renk dışında bir renkteki gıdada çilek aroması ve tadı bulunabilir. Bunu zeytinyağına uyarlarsak, her yeşil renkli numune erken hasat olmak zorunda değildir veya her sarı renkli numunede oksidasyon mevcuttur gibi kesin yargılara varamayız...
Güzel Türkçemizde “Duyduğuna değil, gördüğüne inanmak” diye bir deyim vardır. Bilimsel olarak da insan sadece gözleriyle bir yargıya varma eğilimindedir. Bu nedenle tadımcıların yağın renginden etkilenmesi istenmez. O nedenle de lacivert, kahverengi veya mavi bardaklarda tadım yapılır.
İyi bir tadımcı bütün duyularını göz önünde tutarak, önceki yazılarda belirttiğim gibi nesnel, eğitimi ve deneyimleri doğrultusunda tadım yaptığı numune hakkında bir karara varmalıdır.
Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.