27 Mayıs 2018 Pazar

Zeytinin gözyaşları...

Bugünlerde ülke gündeminde 24 Haziran 2018 genel seçimleri var. Nereye baksanız, gitseniz konuşulanların hemen hemen %95'i seçimlerle ilgili... Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak tabi beni de ilgilendiriyor seçimler ve sonrasında olacaklar. Ancak cumhurbaşkanlığı adaylarının seçim vaatlerine baktığımda dikkatimi çeken bir ayrıntıyı sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim.
Türkiye Cumhuriyeti'nin önümüzdeki dönemde cumhurbaşkanlığına talip olan adayların hiçbiri "çevre" konusuna değinmemiş... Diyeceksiniz ki adalet, eğitim, kadın-erkek eşitliği, ekonomi gibi konular dururken sıra ona gelmemiştir... Tamam size göre ve görülen o ki toplumun çoğunluğuna göre de çevre çok önemli değil. Ancak üzerinde yaşadığımız topraklara borcumuz olduğunu ve Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün doğaya olan hassasiyetini hatırlatmak isterim...

Bu aralar İlknur Güntürkün Kalpakçı'nın "Doğa ve Çevre Anlayışıyla Atatürk - Çevre Felaketi ve Atatürk'ün Öngörüsü" adlı kitabını okuyorum. Okudukça daha çok duygulanıyorum. Türkiye'nin 1980'de dünyanın en fazla ormanı olan 33. ülkeyken, son yıllarda İran'dan sonra dünyada ormanlarını en fazla tüketen 2. ülke konumuna geldiğini; Türkiye'nin %75'inin erozyona maruz kaldığını öğrenmek; OECD raporuna göre bu kuruluşa bağlı 38 ülke içinde çevre konusunda 10 üzerinden 2 puanla 37. sırada yer alıp geleceğimizi deyim yerindeyse mahvettiğimizi görmek içimi acıtıyor!... 

Atatürk'ün cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara gibi adeta çöl olarak nitelendirilen bir şehri nasıl ağaçlandırdığını ve tüm dünyanın gıpta ettiği bir başkente döndürdüğünü okudukça O'na olan hayranlığım yine arttı. O'na layık gençler olmak için bu durum ve koşullarda dahi görevimiz Türk bağımsızlık ve cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve savunmaktır. Bu ülke topraklarındaki ağaçlar ve ormanlar da bu gruba dahil!

Neden bu yazıyı yazdığıma gelince; ne yazık ki çıkar gruplarının özellikle zeytinlik alanlara olan iştahının kabardığına dair söylentiler geliyor yine kulağımıza... Ağaçlarımıza, ormanlarımıza, doğamıza sahip çıkmamız lazım...

Yoksa sadece zeytin değil tüm doğal yaşamı kısa vadeli çıkarlar için yok etmekle kalmayacağız, geleceğimizi de zarara uğratacağız...

 Image result for olive crying

19 Mayıs 2018 Cumartesi

Gencim, sporu severim. Doğal olarak bugün benim bayramım :)

Neredeyse 1 yıldır sesim çıkmamışken bir anda bu gönderi de neyin nesi demeyin millet! :) Açıklayacağım.

Birincisi; blogumla haşır neşir olmamış olsam da sosyal medyada takip edenler bilir; çılgın bir tempoda geçiyor 2018. Şikayetçi miyim?! Aksine çok keyif alıyorum yaptığım her işten.
İkincisi; Zeytindostu Derneği uğur mu getirdi nedir bilmem, zeytinle ilgili başka derneklerin de yönetim kurullarına girdim. Yani kesişim kümesi elemanı gibi geziyorum bu aralar :) Şikayetçi miyim?! Hayır! :)
Üçüncüsü; her gün yepyeni güzel bilgiler öğreniyorum. Evet içimizi acıtan, canımıza okuyan haberlerle dolu bir dünyada yaşasak da etki tepkiyi yaratır misali, çok güzel gelişmeler de yaşanıyor etrafımızda.
Dördüncüsü; artık paylaşmazsam çatlarım durumuna geldiğim için bloguma tekrar yazmaya karar verdim. Arayı açmamayı umuyorum ;)

Gelelim bugüne...

19 Mayıs Atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı bugün. Her zaman genç, çocukluğumda yüzme, basketbol, voleybol, tenis kurslarına gidip nihai sakatlanmama kadar tenis oynamış, sonra gönlünü yogaya kaptırmış, sporu seven bir birey olarak haliyle bugün benim günüm! :D

İki çift laf edeyim istedim.

Canım, tek önderim Mustafa Kemal Atatürk'ün aşağıda paylaştığım veciz sözünden feyz alırım şu hayatta.

Image result for 19 Mayıs çalışkan olmak

Şikayet etmek insana dair çok olağan bir durum; ancak yine insanın memnun olmadığı durumu düzeltecek gücü, iradesi de var. Bu olgudan hareketle hayatta hep çalışmayı amaç edindim. Rahmetli Hacı dedem Halit Oktay "Çalışmak da bir çeşit ibadettir." dermiş. Belki de ondandır bu kadar çalışmaya düşkün olmam. Sanki sürekli çalıştıkça hayallere, güzelliklere, mutlağa, evrene yaklaşıyormuşum hissine kapılıyorum.

Neyse kısaca geçtiğimiz 1 yılı özetlemek gerekirse;

- DOKTAY Tarım Gıda Turizm Danışmanlık Ltd Şti adlı şirketimiz gün geçtikçe daha güzel işlere imza atıyor.

- Geçtiğimiz sezon gayet iyi üretim yaptık. Satışlar çok şükür iyi gidiyor. Ama çok isterseniz
www.ethembey.com adresine bir uğrayın derim ;)

- Geçen yıl Olive Japan'a katılarak jüri üyesi olarak ilk kez dünyaya açılmamın ardından bu yıl hem Olive Japan için Tokyo'ya hem de organik zeytinyağı yarışması olan Biol'e çağırıldım.
Görüntünün olası içeriği: 5 kişi, Nako  Umekita ve Dilşen Oktay dahil, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar ve iç mekan

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi
İtalya'da Bari'de gerçekleşen yarışma yine çok verimli ve eğitici geçti. Yine dünyanın çeşitli
yerlerinden konusunda son derece başarılı uzmanlarla tanıştım ve birlikte tadımlara katıldım.
Görüntünün olası içeriği: 15 kişi, David Noy ve Dilşen Oktay dahil, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar, gökyüzü, takım elbise ve açık hava

- Zeytindostu Derneği bünyesinde 15. Ortak Akıl Toplantısı'nı düzenledik. http://zeytindostu.org.tr/ortak-akil-ve-guc-birligi-toplantisi-sonuc-bildirgesi.html

- Zeytin yasasına dair görüş almak üzere Bilim, Sanayi, Teknoloji Bakanı'nın çağırdığı toplantıya Zeytindostu Derneği'ni temsilen katıldım. İlk kez bu kadar üst düzey bir toplantıda Zeytindostu'nu temsil etmekten gurur duydum.

- 26 Şubat'ta Yaşar Üniversitesi Gastronomi Bölümü öğrencileri ve meraklılarına zeytinyağını ve mutfakta zeytinyağının önemini anlattım.

-  4 Mart'ta üyesi olmaktan gurur ve onur duyduğum Soroptimistlerin İstanbul Balat'taki Kültür Evi'nde "Zeytini Anlamak" adlı sunumumu gerçekleştirdim. Neredeyse çatıları delecek şiddetteki yağmura rağmen salon doldu, taştı. Harika bir gündü! :)
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yazı

-  8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Namık Kemal Üniversitesi'nin davetlisi olarak "Tohumculukta Kadın Eli" adlı programda bir konuşma yaptım. Yine gençlerle ve müthiş bir kalabalığa hitap etmekten onur ve mutluluk duydum.
Görüntünün olası içeriği: 3 kişi, Dilşen Oktay dahil, gülümseyen insanlar



- Zeytindostu'nun 11 yıldır düzenlediği "Zeytinyağının Oskarları" olarak bilinen yarışmanın yağlarının tadımını Nisan ayının başında Muğla'daki Türkiye'nin yüz akı tesisimiz olan Duyusal Analiz Laboratuvarı'nda değerli tadımcılarla gerçekleştirdik.

- Törende seyahatim nedeniyle bulunamasam da Zeytindostu'nun 11. Zeytinyağı Kalite yarışmasının ödül töreni Gaziantep'te büyülü bir ortamda yapıldı.

- 9-12 Mayıs 2018 tarihlerinde Fuar İzmir'de yapılan OlivTech'te hem Zeytindostu Derneği'nin hem de Ethem Bey Zeytinyağları adına Burhaniye Ticaret Odası stantlarında aktif olarak görev aldım.
Görüntünün olası içeriği: 7 kişi, Dilşen Oktay ve Atilla Totoş dahil, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar
Özel Eraslan Okulları'nın çok afacan, tatlı mı tatlı, akıllı mı akıllı öğrencileriyle önce zeytinyağı tattık. Sonra Zeytindostu Çocuk logolu çantalar boyadık.

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi, Dilşen Oktay dahil, gülümseyen insanlar, oturan insanlar

Şöyle bir bakınca epey de iş yapılmış :) Ama daha Mayıs ayındayız. Yapılacak pek çok iş ve sırada bekleyen projeler var. Takibe devam etmenizi öneririm gençler ve genç hissedenler... Çünkü Zeytinyağı Kraliçesi çalışmaya ara vermiyor!... :)

En kısa zamanda görüşmek dileğiyle...

Sevgi  ve saygılarımla