Merhaba sevgili dostlar,
Ne zamandır yazmak istiyordum ancak en son yaptığım gönderiden sonra gönlümü kendim gibi doğaya aşık bir ziraat mühendisine ve aynı zamanda benim gibi zeytinyağı tadımcısı ve delisi bir adama kaptırınca zaman nasıl geçti anlamadım. Geçen 7 ayda elbette kraliçeniz boş durmadı. Yine eğitimlere, zeytinyağı partilerine, toplantılarına ve çalışmalarına devam etti. Biz kendi hayat gailemizde savrulurken yine acı haberler bu kez Çanakkale Kirazlı'dan geldi.
Bu blogu takip edenler madenciler konusundaki hassasiyetimi bilirler. Yıllar önce Bergama'daki olaylara ve çalışmalara sonrasında diğer illerde de gerçekleşen maden çalışmalarında hep karşı durdum ve ölene kadar da fikrim değişmeyecek. Her zaman karşı argüman olarak madencilerin ülkeye para, istihdam, hatta çalışma yapılan yere elektrik, su, yol aracılığıyla "medeniyet" getirdiği savunuldu. Ben ve benim gibi düşünenler de her şeyin para demek olmadığını, ölçülemeyen ve paha biçilemeyen değerlerden biri olan doğanın önemini savunduk! Bizi hep "romantik" olmakla itham ettiler. Somut verilerle karşı çıkmadığımızı iddia ettiler. Ve ellerindeki güçle ilerlemeye devam ettiler.
Ne yazık ki bir süre önce Çanakkale Kirazlı'da altın madeni aramak üzere ruhsat alan firmanın çalışmalarını hızlandırdığı haberi geldi. Arkası ise çorap söküğü gibi gelişti... Gelen fotoğraflar, TEMA'nın çalışmaları, su ve vicdan nöbetleri, duyarlı sanatçıların ve ünlülerin tepkileri, imza kampanyası sonucu toplanan yaklaşık 500.000 imza sonucu ortada bir sorun olduğuna nihayet ikna olundu! Yanlış anlamayın bu bir sitem değil. Doğru zaman buymuş demek ki... Yıllardır üzerinde kafa patlattığımız konularda yalnız olmadığımızı görmek ve siz dostların varlığı bizleri daha da güçlendirdi.
Dün Tema Vakfı Başkanı ve yetkilileri ile görüştük. Adeta beyin kasırgası yaşandı. Hani ünlü beyin fırtınası, dünkü konuşmaların yanında sönük kalır. Bir arada olursak çok daha iyi yol alacağımızı tekrar anladık. Durmak yok yola devam. Yaşam hakkımız için ne gerekiyorsa yapacağız.
Üyesi olduğum Gömeç Zeytincileri'nin web sitesinde yazdığımız basın bildirisi ni okuyabilirsiniz.
Daha ayrıntılı bilgiler için TEMA 'nın web sayfasına bir göz atmanızı ve hatta imza kampanyasına destek vermenizi öneririm.
Önümüzdeki günlerde daha çok bilgi paylaşacağım ama şu harita bile olayın vehametini göstermeye yetiyor. Tehlikenin farkında mısınız?
Son olarak aşağıda bir sınıf öğretmeninin Facebook'ta izlediğim videosunda duyduğum andı sizlerle paylaşarak izin istiyorum. Herkese iyi günler dilerim.
Sevgi ve saygılarımla
Kaz Dağları Andı
Ağaçların ayakları yok kaçmaya
Elleri yok dövüşmeye
Dilleri yok sövmeye
O halde Kaz Dağlarımızı biz savunacağız biz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder