26 Kasım 2016 Cumartesi

Kasım'da Zeytin Aşkı Başkadır...

Merhabalar,

Bu yıl tüm olumsuz koşullara rağmen sanki bir canlanma var tüm sektörde... Neden derseniz zeytin daha çok konuşuluyor, daha çok tanıtılıyor, belki algıda seçicilik ama daha çok etkinliğe konu oluyor. Zeytinyağı Kraliçeniz her zaman olduğu gibi eylemlerine devam ediyor :)

26 Kasım Dünya Zeytin Günü kutlanırken ben de bu ay gerçekleştirdiğimiz etkinlikleri sizlerle paylaşmak isterim. Öncelikle İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde verdiğim Zeytin, Zeytinyağı ve Mutfak Kültürü dersi kapsamında öğrencilerle Urla Zeytinler'de kurulan dünyanın en büyük zeytinyağı müzesi olan Köstem Zeytinyağı Müzesi'ne gittik. Bu şahane müzenin mimarı Levent Köstem Bey İzmir'in ünlü ortopedistlerinden biri. Zeytine olan tutkusunu bu şekilde bir projeyle taçlandırıp gelecek nesillere zeytin kültürünü aktarmak adına harika bir iş çıkarmış. Programının yoğunluğu nedeniyle bize müze ziyaretimizde eşlik edemese de zarif eşi Güler Hanım müzedeki her ayrıntıyı sabırla tek tek anlattı. Kendilerine ne kadar teşekkür etsek azdır.

Müzenin en dikkat çeken tarafı tam orta alanda görülen Klazomenai işliğinin birebir kopyası. 2500 yıllık ve dünyanın en eski işliklerinden biri olarak kabul edilen yapının müzenin tam ortasında bulunması çok hoş. Daha sonra soldan başlayıp bir yarım daire çizdiğinizde sırasıyla hayvanlarla itilerek üretim yapılan taş baskı sistemleri, buharlı kazanla çalışan daha modern zeytin sıkma tesisini, sonra hidrolik presleri görmek mümkün. Ardından bir büyük geminin kesitinin içinde anforaları görebilir, hemen sonrasında Osmanlı zamanında Sultan'ın çocuklar eğlensin diye yaptırdığı düzeneği görebilirsiniz. Çocukların zeytinden zeytinyağı sıkmasına yarayan bu basit ama hoş sistem şimdilerde çocukların zeytin kültürünü anlamaları için güzel bir araç.

Daha sonra müzenin arka bahçesinde bize yapılması planlanan kamp alanından bahsetti Güler Hanım ve projenin tam anlamıyla hayata geçtiğinde aileler için ne kadar hoş bir yaşam alanına dönüşeceğini anlayıp böyle güzel insanların varlığından dolayı geleceğe dair umutlandık. Kendilerini kutluyor ve başarılarının devamını diliyoruz.





Bir diğer gezimizi de dün Nadir Tolun İlköğretim İlkokulu 4. sınıf öğrencileriyle gerçekleştirdik. Rahmetli Nadir Dayımın adına olan bu okul benim için her zaman çok özeldir ve elimden geldiğince onlar için birşeyler yapmaya çalışırım. Bu yıl da dünya zeytin gününü kutlamak için bir grup öğrenciyle Burhaniye'nin örnek işletmelerinden Laleli Zeytin ve Zeytinyağı İşletmesi'ne bir gezi düzenledik. İşletmenin sorumlu müdürü Alper Karakaya çocuklara zeytinin toplandıktan sonra fabrikaya gelince önce elekten geçirildiğini ardından yıkanıp kontinü sistemde sıkıldığını, sonrasında depolandığını ve en sonunda da şişelenip tüketicilere ulaştırıldığını anlattı. Benim en çok hoşuma giden kısım zeytinlerin çuvala girdiğinde mutsuz olmalarından bahsetmesiydi. Mutsuz zeytinlerden kalitesiz zeytinyağı çıkacağı için zeytinlerin mutlu olması adına kasalara toplanması gerektiğini söyledi. Bu tanım çok hoştu.







Çocuklar geziden memnun ayrıldılar ancak tüm 4. sınıflardan sadece bir grup öğrenci katılabildi. O nedenle haftaya yine görüşeceğiz. Bu sefer okulda tadım yapmayı planlıyoruz. Onunla ilgili gelişmeleri de haftaya paylaşırım. Zeytin ve zeytinyağı neferlerini yetiştirmeye devam ediyoruz. Evet okyanusta bir damla belki ama bakarsınız bir gün bu çalışmalar daha büyük kitlelere ulaşır :)

Dünya zeytin günümüz kutlu ve mutlu olsun. Sağlıcakla kalın!...