2 Haziran 2009 Salı

Anladım...

Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım...
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat,okuyarak,dinleyerek değil...
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım...
Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım...
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım...
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım...
Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım...
Fakat,hakedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım...
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım...
''Sana ihtiyacım var, gel ! ''diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ''git'' dediğimde anladım...
Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum''diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım...
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırılzırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım...
Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım...
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım...
Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım...
Sevgi emekmiş,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...
Can Yücel

1 Haziran 2009 Pazartesi

Tadımın ilk şartı...

Biliyorum uzun zamandır yazamadım.Açığı kapatmak için hemen harekete geçiyorum.
Bugün tadımın ilk şartından biraz bahsedeceğim. "Tadımcı nesnel (objektif) olmalıdır." Bir başka deyişle, tadımcı değerlendirdiği yağ hakkında önyargısız olmalıdır. Bunu biraz daha açarsak şunları söylememiz gerekir: Tadımcı değerlendirdiği yağın kime ait olduğunu, nerede ve nasıl ürettiğini bilmemelidir. Aksi takdirde değerlendirmesi yanlı olur ve güvenilirliği tehlikeye girer. Zaten tadım panellerinin oluşturulma sebeplerinden biri de budur. Eğer tek bir kişi tadımcı olarak karar verme yetkisine sahip olsaydı, o zaman tekel oluşur ve güvenilirlik konusu tartışmaya açık olurdu. Ancak 8 ila 12 kişilik paneller kurularak tadımcıların kendi aralarındaki tutarlılıkları da ölçülmekte ve bu sayede güvenilir sonuçlara ulaşılmaktadır. Bu ölçümler istatistiki yöntemlerle yapılıyor ve standard sapmaların %20'nin üstüne çıkmaması halinde panelin güvenilir olduğuna kanaat getiriliyor.
İlerleyen günlerde tadımın diğer şartlarından bahsedeceğim.Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.