26 Temmuz 2018 Perşembe

Şamanlık maddeciliğe karşı...

Sevgili zeytin dostları,

Geçenlerde görüşlerine değer verdiğim bir dostum şöyle dedi: "Zeytin ağacının putlaştırılmasına karşıyım". Bu sözü beni nasıl etkilediyse, haftalardır kafamın içinde tekrar tekrar duyuyorum ve zaman zaman kendimi içimden ona cevap vermeye uğraşırken buluyorum. Geçen hafta okuduğum haber sonrası artık aklımdakileri yazıya dökmenin zamanı geldi dedim.

(https://www.birgun.net/haber-detay/dosya-edremit-korfezi-nasil-yok-ediliyor-kazdaglari-nin-imdat-cigligi-224233.html)

Önce başlığa açıklık getireyim. Bildiğiniz üzere "şamanlık" Kuzey ve Orta Asya'daki Türkler ile diğer kıtalardaki bazı topluluklar arasında günümüze dek süregelen doğaya tapma, doğaüstü ruhlara inanma temeline dayalı din. Maddecilik ise para, mal vb.ne çok önem vermek demek.

Yakın çevrem ve beni takip edenler çevreye, ağaçlara özelliklere zeytinlere olan düşkünlüğümü bilirler. Yıllardır kafa yorarım ne yapabilirim diye. İyice düşünüp taşındıktan sonra en etkili yolun sivil toplum örgütleri ve birlikte hareket etmekten geçtiğine karar verdim.
Ünlü atasözü "Bir elin nesi var, iki elin sesi var.".




https://www.dernekler.gov.tr/tr/AnasayfaLinkler/dernek-uye-sayilarinin-turkiye-nufusu.aspx

Türkiye istatistiklerine göre nüfusun %2.85'ini oluşturan kadınlardan biriyim. Hepsinin üyesi olmaktan gurur duyduğum derneklerin sayısı şimdilik iki elin parmakları kadar. Sayı, ailemin itirazlarına rağmen, her an artabilir :)

Zeytin ile ilgili sivil toplum örgütleri biraz daha ön planda son yıllarda zira son 16 yıldır zeytinleri coğrafyadan silmeye çalışanların sayısında artış var. Zeytindostu Derneği'nin yönetim kuruluna seçilip genel sekreterliğine getirildiğim günün akşamı zeytin yasası ile ilgili değişikliğe karşı yazı hazırlamam istendi. Elimden gelenin en iyisini yapmaya gayret ettim ve o yazıdan sonra anladım ki kelimeler gerçek bir güç ve doğru kullanıldığında çok etkili olabiliyor. 1 yıldan fazla bir zamandır Ege Bölgesi'nde olanları dikkatle izliyorum. Özellikle "kamu yararı" adına sadece zeytinler değil tüm ekosistem tahrip ediliyor. Yola, suya, enerjiye, madene de ihtiyaç var anlıyorum.

- Ama biz insanlar konforumuzu arttıracağız diye başka canlıların yaşamını yok etmeye hakkımız var mı?
- İnsan olarak şu koca evrende ne kadar alan kapladığımızı veya ömrümüzün kaç yıl olduğunu sanıyoruz?!
- 4.5 milyar yaşındaki dünya gezegeninin yanında iyi ihtimalle 100 yıllık insan hayatının lafı mı olur?!?!
- Bu kadar zor mu tasarruf etmek?
- Peki ya plastik kullanımını azaltmak?
- Veya daha çok toplu taşıma aracı kullanmak?
- Ya da ünlü kahveciye gittiğinizde kağıt bardak yerine kupada içeceğinizi içmek?
- Geri dönüşüm kutularına gerçekten geri dönüştürülebilir atıkları atmak?
- Kağıtları toplayıp kağıt üreticilerine vererek ağaçların kesilmesini önlemek?
- Çöpleri çöp kutularına atmak?
- Et tüketimini azaltmak?

Bu kadar ses çıkarmamın pek çok sebebi var. Size en basit ikisini hemen yazayım. Anlayanlar anlamayanlara da lütfen anlatsın!

1. 2030 yılında (yani çok uzak değil 12 yıl sonra) dünya nüfusunun yarısı (evet yanlış okumadınız YARISI) su kıtlığı yaşayacak. Türkiye etkilenmez sanmayın, neden adım başı baraj yapılıyor sanıyorsunuz?!

2. Şu an hissettiğimiz acayip iklim koşulları var ya, hani bir çok aşırı sıcak hava sonra da sel ve fırtına ile sonuçlanan yağmurlar, işte onların hepsi İNSAN kaynaklı!

Yani bu dünyada kendimize konforlu bir yaşam kuracağız diye uğraşırken cehennemimizi yavaştan inşa ediyoruz. Bu kötü haberdi.

İyi haber ise hepimiz elele verir, bilimi de yanımıza alıp toplu olarak çevremize duyarlı davranır, önlemler alırsak deyim yerindeyse "gezegeni kurtarabiliriz".

Image result for küresel hedefler

Ne yapabileceğinizi aşağıdaki siteden öğrenebilirsiniz.

http://www.kureselhedefler.org/

https://www.youtube.com/watch?v=rzO7xsLpxow

Her etki tepki uyandırır. Çevreciler, aktivistler, benim gibi düşünenler bu kadar ses çıkarıyorsak sebebi bazı gruplar paraya, mala, mülke aşırı değer verip bizim değerlerimizi tehdit ettiği içindir.

Uzun lafın kısası; zeytinin putlaştırılmasına karşı olanlara cevabım net!

Ben de maddenin (para, mal, mülk vb) putlaştırılmasına karşıyım!

   




2 yorum: